Bünyesinde barındırdığı en az 25 yıllık iş tecrübesine, uzmanlık sertifikasına ve konularıyla ilgili akademik kariyere sahip uzmanlarıyla 2020 yılında kurulan EZBER KRİMİNAL imza, el yazısı, belge, tahrifat, bilgisayar yazıcısı, kaşe-mühür, ses kaydı, görüntü, olay yeri, veri, trafik kazaları, balistik, parmak izi incelemeleri konularında özel ve tüzel kişilere, hukuk bürolarına Ankara’da bulunan teknik donanıma sahip laboratuvarlarında bilirkişilik ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
EZBER KRİMİNAL bizimle birlikte olan tüm uzmanlarımız adliyelerde yeminli bilirkişi olarak atanmış, devlet laboratuvarlarından sertifikalı, konusunda uzman, çözüm odaklı hizmet veren, mesleki bilgi birikimi ve deneyime sahip uzmanlardır.
Teknolojik altyapısıyla, dürüstlükten ve doğrudan asla ödün vermeyen çalışmalarla EZBER KRİMİNAL bilirkişilik ve danışmanlık hizmetlerini Ankara merkezli olarak diğer tüm şehirlere de giderek gerekli incelemeyi yerinde de yapmaktadır.
İletişime GeçUzman kadromuzun deneyim ve birikimi ile haklı olduğunuz davada verdiğimiz danışmanlık hizmeti bilimsel ve hukuki niteliktedir ve biz Ezber Kriminal olarak hızlı ve net çözümler ile yanınızdayız.
EZBER KRİMİNALile birlikte yürüyen tüm uzmanlar sertifikalı,15 ile 25 yıl arası tecrübeye sahiptir. Düzenlenen Mütalaa Raporlarını tüm adli makamlara sunabilirsiniz. Bu alanda üst ve son mercii bulunmamaktadır. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de Adli Tıp Kurumu son ve üst mercii olmadığı gibi diğer bilirkişi raporlarına üstünlük sağlamaz.
5271 sayılı CMK 67. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 293. maddesi bilirkişilik yapılması şartlarına düzenleme getirmektedir. 5271 sayılı CMK Madde 67. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 293. gereği Hâkimler ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Savcılar, bilirkişiden inceleme talebinde bulunabilmektedir.
Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin mütalaasına başvurulması, bilirkişiye uzmanlığını bilimsel veriler doğrultusunda, tarafsız ve adalete uygun olarak yerine getirmesi hususlarında ağır ve önemli sorumluluklar yüklemektedir.
İnsanların iletişiminde konuşma kadar önemli bir araç olan “yazı” var olduğu sürece, belgeler üzerinde yapılan sahteciliklerden kaçınılması pek de muhtemel görünmemektedir. Bu husus, Sahtecilik “DOKÜMAN İNCELEME” Uzmanlığı kavramını ön plana çıkarmaktadır. Bu noktada, kurumsal ve özel bilirkişilik kavramlarının farklarından bahsetmekte fayda olacaktır.
Ülkemizde kurumsal anlamda görev yapan kamuya bağlı, üç farklı kriminal laboratuar bulunmaktadır. Bahis konusu laboratuarlar, yasaların belirlediği çerçevede kendi yönetmelik ve yönergelerine uygun olarak mahkemeler, savcılıklar, kolluk görevlileri vs. tarafından gönderilen deliller üzerinde tarafsız ve bilimsel tekniklere dayalı incelemeler yaparak sonuçlarını bilirkişi raporu olarak düzenleyip, raporu delillerle birlikte gönderen makama iade etmektedir.
Özel bilirkişilik kavramına baktığımızda ise, ülkemizde bu alanın son birkaç yıldır yaygınlaşmaya başladığını görmekteyiz.
Burada, “Neden kriminal laboratuarlar mevcutken özel bilirkişiler tercih edilsin?” sorusu akla gelebilir:
Bu soruya verilebilecek en öncelikli cevap, kurumsal anlamda görev yapan kamuya bağlı kriminal laboratuarlara yönetmelik ve yönergeleri gereği, kişisel başvuru yapılarak inceleme yaptırılamamasıdır.
• Bir diğer husus, dava açmak isteyen şahıs, sahtecilik yapıldığını düşündüğü hususla ilgili olarak, özel bilirkişiye bir ön inceleme yaptırarak, bu ön inceleme sonucuna göre davayı kazanacağı yönünde olumlu bir kanaat geliştirip dava açmak isteyebilir. Bu noktada da şahsın, kurumsal kriminal laboratuarlarla yine yönetmelik ve yönergeleri gereği iletişime geçme şansı bulunmamaktadır.
• Dava süresince daha önce başka bir kurumsal kriminalden alınmış olan bir rapor da sonrasında talep üzerine özel bilirkişiye incelettirilebilmektedir.
• Özel bilirkişinin bir diğer avantajı da, incelemenin olabildiğince çabuk ve doğru bir şekilde talepte bulunana (şahıs, kuruluş, vs.) teslim edilmesini sağlamaktır.
• Bu noktada, Özel Bilirkişi talebinde bulunan tarafın, davayı kazandığı takdirde masraflarını karşı tarafa yükleyebilmekte olduğu hususunun hatırlatılmasında fayda görmekteyiz.
Tarafımıza yapacağınız müracaatlar neticesinde yapılacak incelemeler konusunda deneyimli uzmanlar tarafından yapılmakta olup CMK:67 ve HMK 293’üncü maddeleri gereği tamamen hukuki olarak hazırlanmaktadır. CMK:67/6 Maddesinde “Cumhuriyet Savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanuni temsilcisi, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler” HMK:293/1 maddesinde “Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler”
Tarafımıza özel ya da tüzel kişilik olarak başvuruda bulunup inceleme yaptırabilir, danışmanlık hizmeti alabilir ve CMK:67’nci maddesi kapsamında Mütalaa Raporu (Bilirkişi Raporu) alabilirsiniz.
Grafoloji, İnsanların günlük hayatlarında karşılarına çıkan olumlu ya da olumsuz hadiselerden etkilenerek iç dünyasına yansıttığı sevinç, üzüntü, korku, endişe, panik, düşünce, eğilim, vb. duygu davranışlarını yazısı, imzası veya yaptığı şekillere yansıtmasıdır. Adli Yazı-İmza İncelemeleri, bir belge üzerinde yazılı bulunan yazı ve imzaların bilimsel yöntemler ve uygun cihazlar kullanılarak incelenmesi ve kişiye ait olup olmadığının tespit edilmesidir.
Yazı-imza incelemelerinde uzmanlar, yaptıkları incelemeyi değişik fiziksel teknikler kullanarak bilimsel metotlara göre yürütmeye çalışırlar. İnsanlar yazı-imza incelemelerini genelde diğer fiziksel delillerin incelenmesi gibi sanmaktadır. Tek bir çizginin bile hangi şahıs eli ürünü olduğunun ayırt edilebileceğini düşünürler. Bilirkişi için önemli olan bol miktarda mukayese yazıların temin edilebilmesidir. Uygun miktarda samimi (dilekçe, noter, nüfus belgeleri vb.) ve birlikte huzurda alınacak karşılaştırma örnekleri ile inceleme konusu materyal, yeterli büyütmeye sahip makroskop ve doküman inceleme cihazları yardımıyla karşılaştırılır ve bir sonuca ulaşılır.
Olmayan bir belgeyi düzenlemek veya mevcut gerçek bir doküman üzerinde tahrifat yapmak suretiyle değişiklikler yapmak ve bu dokümanı çıkar sağlamak için kullanmaktır. Özetle; haksız menfaat temin etmek amacıyla kanuna aykırı olarak hazırlanmış her türlü evrak ile var olan bir belge üzerinde değişiklik yapılmak suretiyle aldatma ve menfaat kastı, sahteciliğin konu ve kapsamı içine girer. Hukukta; kanıt olarak kullanılan bir belgenin düzmece olması şeklinde ifade edilir. Sahtecilik suçunun oluşması için dokümanın kasıtlı olarak sahte tanzim edilmiş ve ikinci şahıslara ya da kurumlara zarar verici nitelikte olması ve haksız kazanç sağlamış olması gerekmektedir. Dokümanın sahte ya da gerçek olduğunu tespit etmenin amacı, soruşturmanın hedefine ve söz konusu belgenin çeşitliliğine göre değişir.
Her türlü doküman üzerinde bulunan;
a. Yazı ve İmza incelemesi yaparak hangi şahıs eli ürünü olduğu kanaatini bildirmek.
b. Daktilo Makinesi ve Printer yazı çıktılarını incelemek hangi daktilo makinesiyle yazılmış olduğunu, hangi cins printer yazıcı çıktısı olduğunu tespit etmek.
c. Doküman üzerinde tahrifat yapılıp-yapılmadığını tespit etmek, yapılmışsa neresinde nasıl bir tahrifat yapıldığına dair rapor düzenlemek.
ç. Doküman üzerinde Fulaj izi olup olmadığını, fulaj izi mevcut ise görüntüleyerek davanın seyrine ışık tutmak.
d. Dokümanlar üzerinde bulunan Mühür ve kaşe izlerinin orijinal izler ile mukayese ederek aynı olup olmadığını tespit etmek.
e. Mürekkepli kalemlerle yazılmış yazılarda görünür yakın kızılötesi ve floresan ışık kaynakları kullanarak farklı ikinci bir cins kalemle ilave ve eklenti yapılıp yapılmadığını tespit etmek.
f. Dokümanlar üzerinde bulunan fotoğraf, pul, imza, hologramın orijinal olup olmadığı, transfer yapılıp yapılmadığını tespit etmek.
g. Orijinal dokümanlar üzerinde bulunduğundan şüphe edilen gizli yazılar bulunup bulunmadığını tespit etmek.
ğ. Fotokopi dokümanlar üzerinde bulunan yazı ve imzaların hangi şahıs eli ürünü olduğunu tespit etmek. (Yazı ve imzaların fotokopi veya diğer teknolojik imkân vasıtasıyla başka bir belge üzerine transferi yapıldıktan sonra fotokopisi çekilmiş ise yazı ve imzanın hangi şahıs eli ürünü olduğu kanaati verilebilir. Ancak, belge aslına sadık kalınıp-kalınmadığı, transfer yapılıp-yapılmadığı anlaşılamayacağından dokümanın orijinali temin edilmelidir. Gerçekte böyle bir transfer yapıldıktan sonra fotokopi tekniği de kullanılarak çoğaltılan bir doküman üzerinde transfer emaresi bulunmayabilir. Bu hususta photoshop gibi program ve tekniklerle transfer emarelerinin yok edilebileceğini fotoğrafçılık konusunda uzman kişiler gayet iyi bilirler.)
h. Fotokopi veya suret koçan belgelerin orijinal belge aslı ile aynı olup-olmadığını tespit etmek.
ı. Dokümanlar üzerinde bulunan yazıların bir defada yazılıp-yazılmadığını tespit etmek.
i. Dokümanların bir bütün olarak ya da sahtecilik yapılmış bölümünün tespitini yapmak ve Aldatma (iğfal ve İkna) Kabiliyetine haiz olup-olmadığı hususunda bilirkişi raporu tanzim etmek.
Kaleme uygulanan basınç sonucunda alt suret sayfalarda oluşan baskı izi olarak tanımlamak mümkündür. Fulaj izi tespiti en fazla intihar ve tehdit vakalarında karşımıza çıkar. Kaleme uygulanan basınç sonucu oluşan derinliği etkileyen faktörler; kişinin uyguladığı basınç (kişiden kişiye değişir), zeminin sertliği, dokümanın nem oranı ve kalınlığıdır.
Elektrostatik cihazlarla dokümanın üzerine yerleştirilen jelatin benzeri maddenin üzerine kuru toz mürekkep serpiştirilerek fulaj izi tespit edilebilirken, Doküman inceleme cihazı veya bilirkişilerin alım gücüne hitap eden Video spektral cihazlarla uygulanacak yatay ışık kaynakları ile de fulaj izi tespiti yapılabilmektedir.
Genelde belgelere resmi işlem özelliği kazandırmak için kullanılır. Sahte mühür izleri, pasaport, banka dokümanları, ithalat ve ihracat belgeleri, doğum tutanağı, vb. dokümanlar üzerinde bulunabilir. Resmi mühürler silgi (plastik), foto polimer veya metal kullanılarak özel amaçlarda kullanılmak maksadı ile üretilir. Bu nedenle kurumlarda kullanılan mühür sayıları az olmakla beraber kullanım yetkisi bir ya da birkaç kişi ile sınırlıdır.
Mühür ve kaşe izleri için uygulanan inceleme yöntemleri, materyalin gözle ve mikroskobik incelenmesi, filtre edilmiş ışık kaynakları yardımı ile incelenmesi, elde edilen foto izlerin birbiri üzerine bindirilmesi (çakıştırılması) şeklindedir.
Bu tür belgeler üzerinde el yazısı ve imza incelemeleri yapılabilmekle birlikte sağlıklı bir inceleme için belge aslı üzerinde ıslak mürekkepli kalemle yazılmış el yazıları ve imzalar üzerinde inceleme yapılmasının daha uygun olduğu unutulmamalıdır.
Ancak belge aslının temin edilemediği durumlarda sınırlı da olsa inceleme yapılabilir. Islak mürekkepli kalemle yazılmış yazı ve imzalardan belirlenen bazı özellikleri (kalem baskısı, kalem darbe yönü, vs.) bu tür belgelerin yansıtmaması dünyada adli belge incelemeleri camiasında da kabul edilen bir gerçektir. Sınırlı incelemeden kasıt, inceleme konusu el yazısı veya imzanın mürekkebinin ıslak olmaması sebebiyle kalem baskısı ve kalem darbe yönü gibi inceleme kriterlerinin söz konusu Fotokopi, Faks, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde baskı sırasında kaybolmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, Karbon Suret belgeler üzerindeki el yazıları ve imzalar diğer belgeler üzerindeki yazı ve imzalara göre daha fazla detay içermektedir.
El yazıları imzalar kadar küçük alanları teşkil etmediğinden, söz konusu Fotokopi, Faks, Karbon Suret, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde bulunan inceleme konusu el yazılarının belge üzerine transfer ya da nakledilmesi her zaman olasılık dâhilinde bulunmakla birlikte oldukça da düşük bir ihtimale sahiptir. Bu sebeple çözünürlüğü iyi görüntüye sahip bu tür belgeler üzerinde el yazısı incelemeleri ile sonuç alınabilmektedir. Fotokopi, Faks, Karbon Suret, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde bulunan inceleme konusu imzalarda ise durum el yazısından biraz farklı olmaktadır. İmzaların yukarıda ifade edildiği üzere küçük alanlar teşkil etmesi, imzanın inceleme konusu belge üzerine nakil veya transfer edilmiş olma ihtimalini de bir arada getirmektedir. Adli belge inceleme uzmanı incelemesini, bu ihtimali de göz önünde bulunduracak şekilde yapar.
Adli belge inceleme uzmanları, inceleme ve mukayese konusu el yazısı ve imza örnekleri arasında yaptıkları karşılaştırma sonucunda elde ettikleri bulgular dâhilinde olumlu veya olumsuz bir sonuca ulaşırlar. Ancak el yazısı ve imza incelemelerinde inceleme ve mukayese konusu yazı ve imza örneklerinde elde edilen ortak karakteristik özelliklerin yanı sıra el yazısı ve imzaların nitelikleri büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple yazı ve imza incelemelerinde sonuca ulaşmak, parmak izi incelemeleri gibi belli sayıdaki ortak karakteristik özellik tespiti yapılarak sonuca gidilmesinden oldukça farklıdır.
El yazısı ve imza incelemelerinde farklılıklar büyük önem taşır. El yazılarında bulunan sınırlı harf karakterleri ile imzaların aslında küçük alanlara atılmış el yazısı örnekleri olması sebebiyle, eldeki verilerde her zaman benzerlikler elde edilebilir. Bu olgulardan hareketle, el yazılarında tespit edilen en küçük bir farklılığın, inceleme konusu el yazısının mukayese konusu el yazısı ile aynı şahıs eli ürünü olmadığı yönünde sonuca götürmesi için yeterli bir delil olacağı aşikardır.
El yazısı ve imza incelemeleri subjektif bir inceleme alanı olup, bir kişiye ait el yazısı veya imzanın, çevresel koşullar, yazı yüzeyi, kullanılan yazım enstrümanı (kalem türü, tebeşir, fırça, vs.), hastalık, ilaç kullanımı vs. gibi sebeplerden ötürü her an değişime uğrayabilmesi, el yazısı ve imzaların yazıcı çıktısı gibi bir makine ürünü olmaması sebebiyle şahsın yazısından yazısına veya imzasından imzasına tıpa tıp benzerlik göstermemesi, incelenen el yazısı ve imzaların niteliği gibi hususlar göz önüne alındığında el yazısı ve imza incelemeleri uzmanın deneyim ve tecrübesine bağlı olarak sonuca ulaştığı bir inceleme alanıdır. Bu sebeplerle, el yazısı ve imza incelemelerinde sonuçlar, dünyada da geçerliliği kabul edilen kanaat ölçeklerine göre bildirilmektedir.
Bilgisayar Yazıcı Çıktıları, Faks ve Fotokopi Makinesi Çıktıları incelemeleri genellikle inceleme ve şüpheli makinelerden alınan mukayese konusu yazıcı çıktılarının birbiriyle karşılaştırılması suretiyle yapılmaktadır.
Bilgisayar Yazıcı Çıktıları, Faks ve Fotokopi Makinesi Çıktılarının incelenmesinde en önemli sorun belgenin üretildiği makinenin marka ve modelinin belirlenmesidir. Belge üzerine mekanik yazı oluşturan bu tür makineler, belgeler üzerine sınıf özellikleri adı da verilen kopyalama işleminin türü ile ilgili bilgiler geçirir. Ayrıca, belgenin üretildiği makineye ait karakteristik izler ve makinenin kendi özelliklerini içeren izler de (drum izi vs.) bırakabilir. Makinenin kendi özelliklerini içeren izlerin bazıları kalıcı bazıları geçici olup, geçici olan izler genellikle makinenin herhangi bir parçasının değiştirilmesi veya makinenin temizlenmesi suretiyle ortadan kalkabilir. Bu sebeple şüpheli makineden mukayese olarak alınan belgenin inceleme konusu belgenin düzenlendiği tarihten uzun bir zaman sonra alınması bu tür izlerin kaybolmuş olma ihtimalini de bir arada getirmektedir.
Adli belge inceleme uzmanı makinenin sınıf özelliklerini tespit ederek belgenin yazıcı (inkjet, lazer, nokta vuruşlu vs.), fotokopi makinesi, daktilo makinesi, faks (belgegeçer) çıktısı olup olmadığı gibi genel incelemesini, makinenin karakteristik ve kendi özelliklerini tespit ederek de mukayese konusu belge ile aynı karakteristik özellikleri içerip içermediği yönündeki detay incelemesini yapar. Karşılaştırma sonucunda inceleme konusu yazıcı çıktısı, şüpheli makineden elde edilen mukayese yazıcı çıktısı ile benzer özellikler içeriyorsa bu iki belgenin aynı yazıcıya ait olup olmadığı yönünde bir sonuca ulaşır. Elde edilen sonuç şüpheli makinenin inceleme konusu belgeyi oluşturup oluşturmadığı yönünde bilgi verecektir.
Bunun dışında sadece inceleme konusu belge üzerinde yapılan incelemeden bu belgenin hangi makineden oluşturulduğu sorusunun cevabını bulmak oldukça zordur. Çünkü günümüzde üretilen bu tür yazıcılardan (Bilgisayar Yazıcıları, Faks ve Fotokopi Makinesi, vs.) aynı marka makinenin farklı modelleri bile belgeler üzerine aynı bireysel ve karakteristik izler bırakabilmektedir. Bu sebeple bu tür incelemelerde genellikle mukayese konusu yazıcı (Bilgisayar Yazıcıları, Faks ve Fotokopi Makinesi, vs.) çıktıları üzerinde inceleme yapılarak, inceleme konusu belge ile mukayese konusu belgenin aynı makineden üretilip üretilmediği bilgisinden sonuca gidilmesi daha elde edilebilir bir yöntem olmaktadır.
İmza mı yoksa parmak izi mi kullanılmalıdır?
Hepimiz kendimizi tanımlama yöntemi olarak bizimle alakalı bir kağıda mürekkep yardımıyla parmak izi uygulamak yerine neden o belgeyi imzalamamızın istendiğini hep merak etmişizdir. Bu işlem basit ve daha pratik olmaz mıydı? Bu sahteciliği engellemez mi? Birçok imza, bir zamanlar el yazısının sembolik bir temsilinden başka bir şey olmayan ve artık okunamaz olana kadar gelişmiş hali değilmidir ?
Aslında, bu bilmecenin cevabı "niyet" kelimesinde gizlidir. Bir belgeye imza atarak, kanun önünde hür irademizle mevcut şartlar altında koşulları kabul etme niyetinde olduğumuzu ima ediyoruz. İlaç veya alkol almış ya da yarı baygın bilinçsiz birinin veya yakın zamanda vefat eden birinin parmak izini kolayca bir belgenin üzerine art niyetli bireyler yerleştirebilir. İşte parmak izinin her yerde kullanılmasının bu mahsurlarından dolayı adımızı soyadımızı ifade eden kelimeler bütünü olan imzanın kullanılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bununla birlikte, bir marketin tezgahında ödeme yaptıgımız esnada ya da bir resmi kurum veya bankadaki işlem esnasında önümüze imzamızın talep edilmesi yerine mürekkepli bir parmak izi estüramanın yerleştirilmesinin işimizide güvenli kılıcı bir hale getirmesi bizi rahatlatan bir gerçektir. Parmak izinin hepimizdeki güven duygusu evrensel çağrışımı, en azından, sahte bir enstrümanla işlem yapmaya çalışan art niyetli bireyler için kesinlikle bir caydırıcı etkisinin olacağı da göz ardı edimemesi çok önemli bir husustur.
El yazısının imza ile sınavı
Kişisel bir imzanın sahibi tarafından geliştirilmesi ve uzman bilirkişi tarafından incelenmesi işlemi el yazısı ile ilgili neredeyse tüm kavramları ihtiva eder. İmza, kişinin normal el yazısı ve el yazısının bir uzantısından başka bir şey olmayabilir veya o kadar kişiselleştirilmiş olabilir ki, eğer varsa, artık çok az tanınabilir harf oluşumuna sahip olabilir. Bu durum kalem baskısı düşmüş yaşlı insanlarda görülürken genç bireylerde harf karakterleri daha sıklıkla görülür.
Adli belge inceleme görevlisi tarafından incelenen imzalar, inceleme kesin bir görüşe yol açıyorsa, sonunda eli ürünü veya eli ürünü değil olarak nitelendirecektir. "Sahtecilik" terimi tam anlamıyla tüm ülkelerde yasal bir terimdir ve bir sonuç olarak kullanımından inceleyen uzman tarafından kaçınılmalıdır. Bazı durumlarda imza orijinal ve şahsa ait olabilir, ancak belgenin elde edilme veya eklenme şekli veya kullanımında yer alan olayların sırası yani sahtecilik eylemi bulunması muhtemeldir. Bir lastik damga veya zemine kazınmış ve mürekebe batırılarak atılan imza kesinlikle gerçek bir imza değildir, Ülkemizde genelde okuma yazma bilmeyen insanların geçmişte bu materyalı kullanırlardı ki ancak, en sık olarak önceden izin verilen bir kapasitede kullanılırdı. Bu imzalar gerçek olmamakla birlikte, hukuki anlamda yadsınamaz bir şekilde sahtecilik değildir.
Tanım olarak, “gerçek bir imza, bir bireyin kişisel işaretidir” olarak tanımlamak en doğru ifadesi olacaktır. Normalde, onun bazı koşulları kabul ettiğini göstermeye veya böyle bir anlaşmayla ilişkili sembol olmaya hizmet eder.
Sahtecilik Göstergeleri neler olabilir?
Gerçek olmamanın genel göstergeleri aşağıdakileri içerebilir:
Kalemin kağıtla ilk temasındaki başlangıç, imza içinde bitimindeki el hareketi
Sahteci, kalem ucunu kağıtla temas ettirir ve ardından yazmaya başlar. Adı veya bir kısmını bitirdiğinde kalemi durdurur ve yüzeyden kaldırır. Bu, kalemin yüzeyle temas halinde yerleştirildiği yerde vurgulu bir kör başlangıç veya bitişe neden olabilir. Bazen bu temas o kadar uzun süre tutulur ki, kalem sıvı bir mürekkep içeriyorsa kağıdı ıslatır ve temas noktasından dışarıya ve hatta kağıdın arkasına doğru absorbe edilerek hareket eder.
Kalem başlama ve durmalarının neden olduğu birden fazla gereksiz işaretler olabilir. Bunlar sahtecinin istem dışı el harekleridir. Yazar, kalemini kağıtla temas ettirdikten sonra, yanlış yerde olduğuna, eline alıp daha doğru olduğu düşünülen bir konuma getirmeye karar verebilir. Normalde bir imzanın başlaması ve durması çok daha dinamik yani hızlı ve işlekliktir. Kalem, kağıda temas etmeden önce yatay olarak hareket eder ve kalem ucu sonunda kaldırılır. Bu, isimlerin veya harflerin başında ve sonunda sivriltilmiş bir görünüm bırakır. Ancak, bu durumunda istisnaları vardır.
Kalem kaldırma esnasında tereddüt giderme
Bu durum, kalem yazının yada imzanın alışılmadık bir noktasında durduğunda ortaya çıkar, belki de hafızasında şüphede kaldığı bir yön değişikliğinin gerçekleşmek üzere olduğu veya yeni bir harf oluşumunun başlamak üzere olduğunu fark ettiği yerdir burası. Bu, yazılı satırda beklenmeyen küçük bir boşluk veya yalnızca bir sürekli satır olması gereken iki mürekkep çizgisinin üst üste çakışması gibi görünebilir.
Kalem Ucundaki Titreme
Orijinal olmayan imzaların çoğu biçiminin oluşturulması çizimlerden biraz daha fazlası olduğu için, bazı durumlarda kalem o kadar yavaş hareket ederki, sözde kalem akış yönü çizgide küçük, bazen mikroskobik yön değişiklikleri meydana gelir. Ortaya çıkan çizgi pürüzsüz değil ve baskı kalitesindeki kalem çekilişleri orijinal imzadaki kalem hareketleri gibi işlek de değildir.
Hız ve baskı
Yine, kalem çoğu orijinal yazı ile ilişkili dinamik hareket yerine yavaş hareket ettiğinden, mürekkep çizgisi, yavaş hareket eden bir kaleme uygulanan aynı sabit basınçtan kaynaklanan kalınlıkta sabit kalır, yani çizgi kalibresi kalınlaşır, İç hatlarda eğer varsa çok az da olsa incelme olacaktır.
Yama
Nadirende olsa bazen çoğumuz kendi imzamızı atarken bazı hatalar yaptık. İnşaa ettiğimiz imzayı kendi başlarına bırakmak yerine, daha okunaklı olması için imzayı basitçe ve bilinçaltı olabilecek bir nedenle düzeltmeye çalırız. Bu "düzeltmeler" genellikle yazar tarafından düzeltmeyi maskeleme veya başka bir şekilde gizleme girişiminde bulunulmaz. Bu imza düzeltmeleri, orijinal olmayan imzalarda sıklıkla bulunan yamalardan oldukça farklıdır. Bu tür durumlarda, yazar imzayı daha okunaklı hale getirmeye çalışmaz, onun görünümünü daha resimsel olarak doğru hale getirmeye çalışır. Bunlar genellikle bir harf biçiminde değil, yazı satırındaki bir kusurun düzeltilmesi biçimini alır. Süslemelerde yapılan düzeltmelerle birlikte giriş veya terminal vuruşlarına veya harflerin azalan kısımlarına yapılan uzantılar, orijinal olmayan yamalara özgü kalem hareketleridir. Bazen yaşlı bir şahsın imzasında titreme ve teredüt içeren kalem el hareketleri görülmesi mümkünse de aynı şahsın imzasının daha akıcı ve yüksek beceri seviyesinde atılmış olmasıda sahteciligin bir emaresi olabilir.
Orijinal Olmayan İmzalar - El Yazısı Neye Denir?
Orijinal olmayan el yazısı imzalar genel olarak dört olasılıktan birine ayrılabilir. Sahteciliğin tespiti mümkün olsa da, imzayı bu kategorilerden birine atfetmek her zaman mümkün olmayabilir. Bununla birlikte, sahte olduğunun ispatlanması çok daha etkili olabileceğinden, belgeyi inceleyen uzman kişinin mümkün olduğunda bunu yapması ihtiyatlı olabilir.
Doğal imza sahteciliği Nedir?
Bu özgün olmayan imzanın yaratılması sırasında, yazar sadece bir başkasının adını yazar. Sahteciliği kopyalamak veya gerçek bir imza gibi göstermek için hiçbir girişimde bulunulmaz. Gerçek imzaya herhangi bir benzerlik tesadüften ibarettir. Genellikle, bu sahte imzanın failinin elinde gerçek bir model imza yoktur Yazıyı gizlemeye çalışmazsa, ortaya çıkan ürün sahtecinin kendi el yazısının yani imzasının özelliklerini gösterecektir. Hem adı kullanılan kişi hem de şüphelinin örnekleri için yeterli standartlara sahip olan belge incelemesi, yalnızca imzanın gerçek olmadığı değil, aynı zamanda sahtecinin de tespit edildiği noktaya kadar tespit edilmesi mümkün olabilir.
Taklit Simülasyon Nasıl Olur?
Simüle edilmiş imza, bazen bilindiği şekliyle "serbest taklit metodu" tekniği ile atılması mümkündür. Bu sahtecilik tekniği, model olarak gerçek bir imza kullanılarak inşa edilir. Sahteci, bu modelin sanatsal yönünü bir yeniden üretimle oluşturur. Becerisine ve uygulama miktarına bağlı olarak, simülasyon oldukça iyi olabilir ve gerçek imzaya dikkat çekici resimsel benzerlik gösterebilir.
Eldeki bir modelle oluşturulan birçok simülasyon, titreme, tereddüt, kalem kaldırma, kör başlatma ve durdurma, yama ve statik basınç gibi en azından bazı genel sahtecilik göstergeleri içerir. Bu tür sahte imzalar Yavaş "çizilmiş" bir görünüme sahip olabilecekleri gibi sahtecinin model imzayı ezberlemesi ve onu üretmek için kullanılan bazı hareketlerin yarı otomatik hale gelmesi nedeniyle çoğunlukla daha yüksek kaliteli bir imzada üretebilir. Bu tür sahte imzalarda daha doğal akıcı bir şekilde yazılabilir. Konik başlama ve durmalar, kalem basıncında değişiklikler ve hareketli hatta çok daha az titreme görülebilir. Hız, yazmaya akıcılık kazandırır. Orijinal yazıyı veya imzayı oluştururken kalem ne kadar hızlı hareket ederse, gerçek imzayı taklit etmek o kadar zor olur. Hızla oluşan hareketler, daha yavaş olanlara göre daha yakından incelenir.
Hem uygulamalı hem de uygulanmamış simülasyonların yine de önemli eksiklikleri olacaktır. Sahteci, doğal olarak en büyük çabasını ismin en büyük incelemeye tabi tutulmasını beklediği kısımlarına sarf eder. Harf formları (özellikle daha belirgin, büyük veya başlangıç harfleri) neredeyse orijinal harfleri kopyalasa da, oranlar ve yükseklik oranları nadiren doğru olacaktır. İsimlerin iç kısımları (daha küçük, daha az belirgin harfler ve kalem hareketleri) genellikle gerçek imzada bulunan doğru biçim ve hareketlerden en büyük farklılığı da gösterecektir.
Taklit edilmiş imza, yetkili bir adli belge denetçisi tarafından incelendiğinde gerçeklik testinde kolaylıkla başarısız olsa da, sahteci nadiren sahtecilikle ilişkilendirilir. taklit edilmiş bir sahteciliğin yaratılması sırasında, yazar başka bir bireyin yazı stilini kopyalamaya çalışır. Bunu yaparak, sahteci kendi kendine özgü yazı stilini geride bırakır. Başkasının imzasının öykünmesini yaparak, kendi el yazısının tüm olası kılıklarının en iyilerinden birini de üretir. Nadiren, sahtecinin kendi bireysel özelliklerinden bazıları tartışmalı yazılarda görünebilir. Bu durumlarda ortaya çıkan bu özelliklerin sınırlı miktarı, yazarın kimliğinin nadiren meydana geldiği şekilde ortaya çıkar.
Bazı durumlarda, sorgulanan imza ile gerçek imzalar arasında yeterli sayıda önemli farklılıklar varsa ve bu aynı farklılıklar uygulanan simülasyonlarda ortaya çıkıyorsa, sahteciliği bir dereceye kadar olasılıkla sahteciyle ilişkilendirmek için bir temel olabilir. Bu tür tanımlama süreci ile yakından ilgili olan, bir miktar simülasyondan farklı sahtecilik yapanların sayısını belirleme sürecidir. Bazen aynı imzayı yeniden üretmeye çalışan iki veya daha fazla sahteci olması muhtemeldir. Aynı adı taşıyan simülasyonları, sahtecilikler içindeki kusur kombinasyonlarına göre gruplamak veya ilişkilendirmek mümkün olabilir. Benzer kusurları ilişkilendirerek ve gruplandırarak (gerçek imzayla karşılaştırıldığında) gerçekte iki veya daha fazla farklı sahteci olduğu sonucuna varmak ve göstermek mümkün olabilir.
Kopyalama nedir?
kopyalama sahtecilikler genellikle şu üç yöntemden biriyle oluşturulur: "ışık kaynağı yardımı", "karbon kağıtla ara ürün yardımı" veya "kalem uygulan basınçla girintili fulaj izli görüntü". kopyalama, normal olarak, gerçekliği belirlemeye çalışan belge denetçisine pek bir zorluk teşkil etmese de, failin kimliğini belirleme yeteneğini tamamen engeller, yani bir şahsa atfetmek mümkün olmaz. Bir başkasının imzasını veya bu nedenle başka birinin el yazısını kopya etmek, en önemli kılık değiştirme biçimidir.
Model ile sorgulanan imza arasındaki toplam anlaşma, sorgulanan imzanın bir izleme ürünü olduğu anlamına gelir. İmzalar aynı kişiden bile olsa hiçbir imza veya el yazısı tamamen kopyalanmaz. Aynı şekilde, iki, üç veya daha fazla sorgulanan imza arasındaki mutabakat, izleme için yeterli kanıt niteliği taşır. Elbette, bir dizi imza arasında tam bir mutabakatla karşı karşıya kalan belge denetçisi, model imzasının (gerçek imza) söz konusu imzalardan biri olmadığına dikkat etmelidir. Model imzası, eğer kurtarılırsa, kendi başına bir izleme oluşturmada kullanıldığına dair kanıt içerebilir. Orijinal imzaya kalem veya başka bir sivri alet tarafından iletilen ikinci bir mürekkep çizgisi veya girinti genellikle bir basınç veya karbon izinin göstergesidir. Yine, gerçek bir imzada ikinci bir mürekkep çizgisi varsa dikkatli olunmalıdır. Deneyimsiz denetçinin bu imzanın kendisinin karbon tipi bir izleme olduğu yönündeki acil varsayımı bir hata kaynağı da olabilir.
Bazen, yazı kağıdı pürüzlü bir yüzeydeyken (mat yüzey) yürütülen imzalar, simülasyon veya izleme ile yaratılan titreme yanılsamasını içerir. Yakın inceleme, bu titremenin çok fazla ve eşit aralıklı olduğunu ortaya çıkaracaktır. Titremede, eğer varsa, çok az değişiklik olacak ve pürüzlü yüzeyin zirveleri ve çukurları yazılı satıra kabartma olarak işlenecektir.
Işık Kaynağı Yardımı Nedir?
Işık kaynağı yardımı, üretilecek en basit ve en sık karşılaşılan taklittir. Sahte imzayı alacak kağıt, orijinal imzayı taşıyan bir belgenin üzerine yerleştirilir. Bu belgeler daha sonra gerçek imzayı doğrudan sahtecilik için seçilen konumun altına yerleştirecek şekilde hizalanır. Bu iki kağıt daha sonra bir pencereye veya başka bir ışık kaynağına tutulur ve iletilen imza görüntüsü üzerinden kalemle geçilir. İletilen bir ışık izlemenin göstergeleri bir orijinalle taklidin birbirine benzerliği yüzünden ikisini birbirinden ayırmak zordur (orijinal imza modeli bulunmadıkça).
Karbon Kağıtla Ara Ürün Yardımı Nasıl olur?
Normalde, imzayı alacak alan, üzerine model imzası yerleştirilen ve görüntüyü alacak alanla hizalanan bir parça karbon kağıtla kaplanır. Model imzası daha sonra bir kalem veya başka bir sivri uçlu aletle çizilir. Bu prosedür, alıcı belgeye imzanın bir karbon görüntüsünü verecektir. Oluşan bu görüntünün üzerinden başka bir kalemle geçilir. Genellikle bu kalem, keçe uçlu kalem veya geniş uçlu dolma kalem gibi bir materyal olacaktır. Bu daha geniş mürekkep hattı, karbon görüntüsünü bir tükenmez kalemden daha iyi gizlemeye yarar.
Oldukça sık olarak, karbon baskının "hayalet" çizgisi, mürekkepli üzerine yazma ile uyum içinde değildir ve bir çift çizgi kolayca belirgindir. Genellikle mikroskobik gözlem ve / veya kızılötesi Infrared görüntüleme veya görüntüleme teknikleri karbon merkez çizgisini ortaya çıkaracaktır. Zaman zaman, uzman denetçi, karbon kağıdı kullanmayan bu izleme tarzının bir türeviyle karşılaşacaktır. Yumuşak kurşun kalem kullanarak, model imzasını içeren kağıdın arka tarafı, kalemin grafit noktasıyla gölgelendirilebilir. Bu yumuşak grafit, daha sonra, tıpkı karbon kağıt kullanılmış gibi, alıcı belgeye aktarılacaktır.
Bununla birlikte, bir hayalet çizginin salt varlığı, söz konusu imzanın bir izleme olduğunu garanti etmeyebilir. Nadir durumlarda başka bir kuvvet iş başında olabilir. Günümüzde nadiren görülmesine rağmen, bazı eski tarz fotokopi makineleri, çinko oksit ile kaplanmış önceden duyarlı hale getirilmiş bir kağıda dayanmaktadır. Bu kağıt orijinal bir tükenmez kalem imzası taşıyorsa, bir hayalet görüntü olabilir veya sağ tarafta veya daha seyrek olarak sol tarafta veya orijinal mürekkepte tutarlı bir şekilde bir kılavuz gibi görünen bir şey olabilir. Bu hayalet görüntü (aynı zamanda kardeş çizgiler olarak da adlandırılır), yazı boyunca karşılık gelen orijinal mürekkep çizgisine tam olarak aynı mesafede olacaktır. Sürekli olmayabilir, ancak yalnızca belirli harflerle birlikte görünebilir. Bu izleme yanılsaması, kalemin metal tükenmez yuvasının kağıdın çinko oksit kaplamasının daha sert malzemesi tarafından aşınmasıyla üretilir. Bu, dik açılı soketlerden ziyade oldukça geniş bilye yuvalarına sahip kalemlerde meydana gelecektir. Soketin malzemesi, aşınmanın meydana gelmesine izin verecek kadar yumuşak bir metalden yapılmalıdır. Sağ elini kullanan yazarlar hayalet görüntüyü harf oluşumlarının sağında bulundurma eğilimindeyken, sol elini kullanan kişiler muhtemelen sol taraftaki hayalet görüntüyü üretecektir. Bu hassaslaştırılmış kağıdın günümüz makine kopyalama işlemlerinde neredeyse hiç kullanılmaması nedeniyle, çoğu belge denetçisi muhtemelen bu sorunla asla karşılaşmayacaktır.
Kalem Uygulan Basınçla Girintili Fulaj İzli Görüntü
Karbon Kağıtla Ara Ürün Yardımı tekniğine benzer şekilde, girintili çizgi izleme, esasen aynı şekilde üretilir, ancak herhangi bir ara çoğaltma ortamı ve malzemesi kullanılmaz. Model imzasının üzerinden geçerken daha ağır basınç kullanılır. Bu baskı, alıcı belgede girintili bir "imza" bırakır. Bu daha sonra geniş uçlu bir kalemle kapatılır, ancak ara sıra tükenmez kalem de kullanıldığıda görülür. Yazar, neredeyse değişmez bir şekilde, girintili satırın bazı kısımlarını gözden kaçırır. Bu hata, göz atan (eğik) ışık kullanılarak kolayca gözlemlenebilir. Gerçek olmamanın diğer genel göstergeleri taklit sahteciliklerde bulunanlara benzer. Hem karbon ortamı hem de girintili çizgi izlemede, sahtekar paradoksal bir durumla karşı karşıyadır. Model görüntüsünün üzerine, sahteciliği akıcı ve doğal görünüme kavuşturmak için yeterli hızla kalem çekilişi yaparsa, şüphesiz model çizgisini birçok alanda gözden kaçıracak ve bu da daha sonra kolaylıkla fark edilebilecek hatalar ortaya çıkacaktır. Öte yandan, model görüntüsünü örtmeye özellikle dikkat ederse, ortaya çıkan çizgi kalitesi, yavaş hareket eden, tereddüt dolu sahteciliğin yan ürününe dönüşür.
Transfer Tekniği ile Yapılan Sahtecilikler Nelerdir?
Bu teknik üretim yöntemi nedeniyle geleneksel sahtecilik kavramlarından farklıdır.
Geleneksel tükenmez kalem mürekkeplerinin çoğu, boyaları, genişleticileri, plastikleştiricileri ve diğer mürekkep bileşenlerini taşımak için temel bileşen olarak bir etilen glikol ortamı kullanır. Bu mürekkep kullanılarak atılan bir imza, sıradan mumlu kağıt veya dondurucu kağıt kullanılarak başka bir belgeye "aktarılabilir". Bu ortam biçimini gerçek bir imza üzerine yerleştirerek ve kağıdın üstünü kuvvetli bir şekilde ovalayarak, imza ile bağlantılı olan mum eriyecek ve ardından etilen glikol bazlı mürekkep hattının bir kısmını emecektir. Şimdi gerçek imzanın ayna görüntüsünü içeren bu kağıt, sahteciliği alacak başka bir belgenin üzerine yerleştirilir. Mumlu kağıt tekrar hızlı bir şekilde ovularak balmumu ve mürekkep bileşimi eritilir. Bu işlemin işaretleri, imza hattını kaplayan ve çevreleyen, geride bırakılan mum şeklinde olacaktır. İmzanın kendisi fark edilir şekilde soluk bir görünüme sahip olacak ve düşük büyütme altında bakıldığında mürekkep çizgisinin kenarı keskin bir görünümden ziyade benekli bir görünüme sahip olacaktır. Yatay ışık kaynağı ile bakıldığında da kalem fulaj izinin olmadığını ve transfer tekniği kullanıldığı anlaşılacaktır.
İnkar Kastıyla Atılan İmzalar Nasıl Olur?
Bazen, bir kişi daha sonra imzayı reddetme niyetiyle bir belgeyi imzalayacaktır. Bazı insanlar, emin olmadıkları bir şeyi imzalama zorunluluğuyla karşı karşıya kaldıklarında bunu bir koruma olarak düşünebilirler, ancak derhal ilgilenilmesini talep ederler. Diğerleri bu eyleme kalplerindeki menfeat hırsıyla başlar.
İnkar Kastıyla Atılan İmzalar genellikle senetlerde, sözleşmelerde, suç üstü formlarda, itiraflarda, kapalı hesap kontrollerinde, tehdit altında, vb. durumlarda atılır.
İnkar Kastıyla Atılan İmzalar daha fazla incelendikçe, neredeyse her zaman gerçek imzayla dikkate değer iç benzerlikleri ortaya çıkaracaktır. Bu neden oluyor? sahteci, imzayı inceleyebilecek birinin algısal yeteneklerini bilmeden, daha büyük, ilk veya belirgin harflere büyük değişiklikler ekler. İnkar ettiği bir imzayla karşılaştığında olağan yanıtı, "Bu el hareketlerini asla bu şekilde yapmam" oluyor. Aslında yapmaz, ama gerçek bir sahtekar da yapmaz.
Yazarın öne çıkan özelliklerin değiştirilmesine yönelik bu ilgisi, genellikle tartışmalı imzanın içinde bulunan küçük ve görünüşte daha az önemli harf oluşumlarına taşınmaz. Yakın inceleme altında, imzanın bu daha az göze çarpan kısımlarında bulunan ayrıntılar, gerçek imzalardakilerle inkar edilemez benzerlikler taşıyacaktır. Yazar, en yüksek görünürlüğe sahip harf oluşumlarında özünde bir kılık değiştirmeyi başardıktan sonra, başka bir harf oluşumu değişikliği ihtiyacını algılayana kadar normal alışılmış el yazısına veya imza stiline geri dönecektir.
Özünde, bir simülasyon yaratan sahteci, imzanın belirgin odak noktalarının gerçek bir imzadaki karşılık gelen özellikler gibi görünmesini sağlamak için elinden gelenin en iyisini yaparken, inkar kasıtlı sahteci onları farklı göstermek için yolundan çıkar. Benzer şekilde, sahteci bir imzanın içsel inceliklerini ıskalar ya da o kadar dikkat etmezken, inkar kasıtlı sahteci alışkanlık yarattığı için bu küçük karmaşık ayrıntıları doğru bir şekilde üretir. Taklit edilmiş ve inkar kasıtlı sahtecilik neredeyse tamamen birbirine zıttır. inkar kasıtlı sahtecilik söz konusu olduğunda, sorgulanan belgeyi denetleyen kişi, bir şey "o kadar çirkin görünüyorsa da, içine baktığında o kadar da güzel olabilir" şeklindeki deyimi hatırlamalıdır.
Orijinal Olmayan Mekanik İmzalar Nelerdir?
Mekanik imzalar çoğunlukla insan elinin doğrudan yardımı olmadan üretilenlerdir. Otomatik kalemler veya yazı makineleri, lastik damgalar ve ofset baskı ile üretilen imzalar, mekanik imza örnekleridir. Bu taklit imzalar, imza sahibi tarafından kullanımlarına izin verildiğinde yasal olarak gerçek olabilmeleri açısından diğer orijinal olmayan imzalardan farklıdır. Bunlar, adli olarak gerçek olmayan ancak yasal olarak gerçek imzaların başlıca örnekleridir.
Ancak, izin verilmeyen kapasitelerde mekanik imzalar kullanıldığında, bunlar oldukça basit bir sahteciliktir. Bir sekreterin patron için şirket çeklerini imzalamak için kullandığı lastik damga imzaları, lastik damgayı çalan bir hırsız tarafından üretilenlerle aynı seviyededir.